Milyonların Tevhid davetini duymasıyla beraber insanların zihinlerinde oluşan ‘Bunlar kim?’ gibi sorulara samimi ve açıklayıcı bir cevap olması amacıyla kaleme alınmıştır.
Basım Yılı
2016
Kategori
Akaid
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi hidayete tabi olanların üzerine olsun.
Bizler, Allah’ın kendilerine hidayet bahşettiği, dinine hizmet etmeye muvaffak kıldığı, günahlarından korkan ve Allah’ın (cc) rahmetini uman bir topluluğuz. Rabbimizin bizleri muvaffak kıldığı Tevhid ve Sünnet daveti, O’nun lütfu sayesinde duyuldu ve yayıldı.
Dile getirdiğimiz esaslar yeni değildi elbette. Âdem’den (as) Muhammed Mustafa’ya (sav) kadar tüm Peygamberlerin ortak mesajıydı. Bu mesajı en gür sesimizle haykırdık. Bu davetten bihaber milyonlar için hem mesajımız hem de bizler; davetten haberdar olanlar için ise yalnızca bizler meçhul kaldık.
Allah’ın dinine insanları davet etmeye başlamamızla, değişmez Rabbani sünnetler de işlemeye başladı. Allah’a isyan eden yöneticiler, geçmişteki tağutların hoşlanmadıkları gibi yaklaşan azapla uyarılmaktan hoşlanmadılar. Birilerinin gerçeği onlara hatırlatması kendilerine ağır geldi ve hak ehli ile batıl ehlinin kaçınılmaz sonu olan husumet aramızda başgösterdi.
Zihinlerde oluşan soru büyüdü:
"Kimdi bunlar ve ne istiyorlardı?"
Herkes bir şeyler söyledi. Sevenlerin sevgisi her geçen gün arttığı gibi, Tevhid ve Sünnet davetinden rahatsız olanların kinleri dillerine yansıdı, içlerinde gizledikleri ise çok daha büyüktür...
Bu davete gönül verenlerin gönlüne şifa olması adına bir hatırlatma, merak edip araştıranların zihinlerindeki sorulara samimi ve apaçık bir cevap, bu davetin düşmanlarına yılmadığımızı ve canımız olduğu sürece en gür sesimizle bu davayı haykıracağımızı müjdelemek adına bu tanıtım metnini hazırladık.